19 Nisan 2012 Perşembe

hukuk , mantık ve emre belezoğlu

                             Disiplin Talimatı'nın, "Ayrımcılık" başlıklı 44. maddesi, "Irk dil, din etnik köken ayrımcılığı yaparak insanlık onurunu herhangi bir şekilde zedeleyen futbolculara 4 ile 8 maç müsabakadan men cezası" öngörüyor. 























                                 Okuyorum okuyorum tekrar okuyorum .Acaba ben bu metinde neyi yanlı anladım anlayamıyorum . Suçu  maç sonrası itiraf etmiş 1 gün sonra olayını ciddiyetini anlayınca kıvırmış bir futbolcu. Şimdi de acıtasyon yapıyor. yurt dışında bana da pis Türk ,pis Müslüman demişlerdi diyor.Nazi soykırımına uğrayan yahudilerin Müslümanlara zulmetmesi gibi bir şey yani .Zulmün en büyüğünü zulme uğrayanlar yapıyor. Sonra da ekliyor ben zaten dingil dedim diyor , maçtan sonra soru yanlış anladığım diyor , Allah kalbimi söksün kü diyor,maç bitti gitti neden daha konuşuyor ki diyor . Diyor da diyor. Nereden baksan tutarsızlık , nereden baksan ahmakça.




                     Güler misin ağlar mısın ? Bu açıklamalar sinirimizi bozarken içimizi tek bir şey rahatlatıyordu  o da suçlunun cezlandırılacak olması . O da olmadı .Yasada 4 ila 8 maç arası belirleniyor suçun cezası.Ama bi bakıyosun Emreye 2 maç ceza veriyolar.Hiç vermeselermiş keşke. Adam öldürene para cezası verilsin bari .O kadar dudak okuma uzmanı getirmişler.Hiç ceza vermeseler diycez tamam adam masummuş ama onu da yapmıyorlar.Alt sınırdan bile vermiyorlar cezayı .Altın da altından yerin dibinden veriyolar cezayı . Hukukçu olmadığımız için heralde anlayamıyoruz bu cezayı.4 yıl hukuk okusam acaba ben de böyle saçmalayabilir miyim Bu kararı verenlerin hukukçulukları , vicdanları , adaletleri  insancıl değerleri artık şüphe altındadır. 




                                Ortada bi ayıp var. Tahkim kurullu , Emre , Emre'nin hala arkasında olabilen fenerbehçe , yobo  hepsi bu ayıbının payına düşen parçasını alsınlar afiyetle yesinler. Şikecilikten sonra ırkçılık yaftasını Türk futbolunun boynuna assınlar. 

18 Nisan 2012 Çarşamba

işte hakem fırat aydınus galatasaray forması ile ...


Gölbaşı en güzel okyanusa 1000 basar .


klişeleşmiş fotoğraf altı yorumları

- yaşanmış her şeye, hayatıma giren herkese teşekkürler, büyüyorum sizinle... (doğum günü mesajlarına verilen fiks cevap)

- kızlarla waffle keyfi!!! ;))) (waffle'ın ne olduğunu biliyorum, peki sen biliyo musun, hiç yedin mi ha?!)

- ailecek pazar kahvaltısı ;))))) 

- x yolcusu kalmasınnn ;))) 

- tuuuçe zottirik, pelosh hoppala ile birlikte starbuck's cafe'de etiketlendi.
788 kezban bunu beğendi
456 kezban yorum yaptı
bu yorumların 125 tanesi "bensiz haaaaa!!! :@" idi.

- yarın cnmmm, kuşum, bebeiimmm buraya geliyormuşş :)))

- beğenilesi, tapılası, yiyilesi, öpülesi, çimdiklenesi, sevilesi, sikilesi... (iyi ki bir bok öğrenmişsiniz)

- x candır ;))) (bu lafı da iyi ki öğrenmişsiniz yoksa napardınız?)

- yenir ki bu ;)))))))) (her boka yapılan, marjinal olduğunu sanılan yorum)

- bebekle fotoğraf çektirip, altıa "işte sevgilim, hayatımın aşkı!"

Asla Vazgeçme .


17 Nisan 2012 Salı

"emreleşme"nin Luzümu Yok !

Küçükken mahalle arasında yaptığımız maçları eminim hiç birimiz unutamamıştır. Taştan kaleler kurduğumuz 3 kornerin 1 penaltı olduğu , minyatür kalelerde tersten penaltı attığımız , futbola yeni kurallar ekleyerek katkıda bulunduğumuz o maçlar.O maçlarda hepimiz kendimizi bir yıldız oyuncunun yerine koyardık.Yaşım itibariyle benim yaptığım mahalle maçlarında en popüler isim Ronaldo'ydu (Messiyle kapışan değil diğeri) ..Kimimiz Zidane olurduk , kimimiz Figo ,kimimiz Batistuta olurdu kimimiz Bergkamp. Kaleciler ise ya Oliver Kahn olurdu ya da Barthez . İçinde benim de bulunduğum bi grup ise tercihini Türkiyede oynayan futbolculardan yana kullanırdı.Ben şahsen kendime Bülent korkmaz derdim .Hem mevkim itibariyle , hem hırsına,Galatasaraylığına duyduğum saygıdan ötürü tercihim bu yöndeydi .Fenerliler Baliç veya Okacha  olurdu , Beşiktaşlılar Sergen ,Nouma ya da İlhan Mansız .

Her şey değiştiği gibi küçüklüğümüzden bu yana futbol da değişti , idol olan yıldızlar da. Şike sürecinden günümüze kadar gelen süreçte , daha ne kadar rezil olabiliriz ki dediğimiz şu günlerde yaşadıklarımız rezilliğin sınırının olmadığını gösteriyor . Saolsun emre belezoğlu da Türk futbolundaki rezilliklerin bayrak taşıyıcılığı görevini büyük bir şevkle kabulleniyor.2007 de basın tribünene kol haraketi çektiği zaman terbiyesizlikte zirveye ulaştığını zannedenler , bunu daha bir başlangıç olduğunu bilmiyorlardı.

emre belezoğlu için bu hareket henüz bir başlangıçtı.Oynadığı her maçta takımı Fenerbahçe'nin taraftarlarını bile çileden çıkartmayı başabiliyordu. Hiç bir konuda anlaşamayanlar , emre belezoğlunu kınamakta fikir birliğine varıyorlardı. Yaptıklarının hepsini  sıralayabilecek bir hafızaya ve enerjiye maalesef sahip değilim .Ama ilk başta Cangeleye yaptığı kafa kesme hareketi aklıma geliyor.




Tabi Manisaspr maçında p.ç kurusu demesi , maç içerisinde kendi takım arkadaşlarına bile saldırması , sadece  faul yaptığı için küfürler savurarak Sabri'nin üstüne yürümesi  en son teknik direktörü Aykut kocamana saldırması emre belezoğlunun diğer vukuatları .Ayrıca kendisinin maç içerisinde savurduğu küfürleri anlayabilmemiz için dudak okuma profesörü olmamıza gerek yok .Her ne kadar bütün hakemler kart gösterme cesaretine sahip olamasalar da ekran başındaki seyirciler olarak biz , o küfürleri anlayabiliyoruz. Hatta bunlarla yetinmeyen emre  milli takım formasını taşırken kendi taraftarına küfür edebilmiştir.




 Artık emre yapabileceğini yaptı , bundan daha fazla olay çıkartamaz , rezillik yapamaz derken kendisi tekrar bizi mahcup etmeyi başardı.Bize öğretti ki mevzu emre belezoğlu ise rezilliğin sınırı yoktur. Kendisi başarısızlıkla geçen İngiltere macerasında görüyoruz ki batının ilmini değil ahlaksızlığını almış. Zenci  ırkçılığı olmayan ,tarihi boyunca insanları ten rengine göre yargılamayıp , bununla da onur duyan bir ülkenin topraklarını ırkçılığı sokmuş bulunuyor kendileri.Daha yapacak ne kaldı derken ırkçılı da ekliyor günah defterine. Ülkemize yeni gelen Zokora bile Müslümanlıktan , Türklükten kendisine göre daha haberdar. enreye bir Müslüman olarak bunu kendisin nasıl yakıştırabilir diye soruyor. Bilmiyor ki emre belezoğlu her türlü uygunsuz hareketi kendisine çok güzel yakıştırır.




Şimdi soracaksınız küçükken yaptığımız mahalle maçlarının emre belezoğlu ile ne alakası var ? Futbol ne kadar kirlense de hala çocuklar futbol oynuyor , hala hayaller kurabiliyor.O çoçuklar bugün tekrar birilerine kendilerini örnek alıyor.Kimisi Messi oluyor , kimisi Christiano Ronaldo . Kimisi Alex oluyo , kimisi Fernandez Kimisi Elmander.Ama hiç birisi emre belezoğlu olmuyor.Maçta çıngar çıkara , sağa sola küfürler savuran bir mızıkçı görünce emreleşme diyolar , emre gibi oynama şu oyun diyorlar .Çünkü artık emre Türk futbolundaki tüm çirkinliklerin sembol.Çünkü emre Fenerbahçeliler için utanç kaynağı .Çünkü emre bugun babaların çocuklarına Emre ismini koymadan önce bir kez daha düşünce sebebi. Futbol her geçen gün biraz daha çirkinleştiği günümüzde lütfen kendimize hakim olalım.İçimizdeki emrenin bizi ele geçirmesine izin vermeyelim .


LÜTFEN EMRELEŞMEYİN !


ÇÜNKÜ EMRELİĞİN LÜZUMU YOK !